Deathly Hallows Simgesinin Hikayesi
Hepimiz Ölüm Yadigarları’nın sembolünü Harry Potter’ı sevsek de sevmesek de görmüşüzdür. Son yıllarda popüler kültürün katkısıyla kolyelerde, bilekliklerde, tişörtlerde sıklıkla rastlar hatta satın alır olduk. Bir üçgenin içinde bir yuvarlak ve ortasından inen düz bir çizgi. Peki bu sembolü üzerinizde taşırken Harry Potter’la alakası olmayan bir arkadaşınıza “HAYIR ILLUMINATI DEĞİL BU ÖLÜM YADİGARLARI” açıklamasını yapmak zorunda kaldınız mı? Eminim kalmışsınızdır. Şahsen ben zamanında çokça maruz kalmıştım bu tür “muggle” yaklaşımlarına. Ancak Rowling, Harry Potter’dan çizimlerinin vb. eserlerinin yer aldığı sergiyi tanıtırken bu tartışmaların sonunu getirecek bir açıklama yaptı.Bildiğimiz gibi simgenin temsil ettiği şeyler Görünmezlik Pelerini, Mürver Asa, Diriltme Taşı. Ancak bunun arkasındaki hikaye biraz daha üzücü ve kalplerinizi sızlatabilecek bir hikaye.
Ben bu çizimi 30 Aralık 1990’da yapmıştım ve bu konuda kesin konuşabilirim. O akşam bir arkadaşımın evinde kalmaktaydım ve o sıralarda Potter’ı yazmaya başlayalı 6 ay olmuştu. Herkes yatmaya gitmişti ancak ben “Kral Olacak Adam” filmini izlemek için uyanıktım. Bu çizimi yaptığım tarih hakkında kesin konuşabilmemin sebebi ise ben filmi izleyip çizimi yaparken benden 400 kilometre uzakta annem öldü. Bir sonraki gün öldüğünün haberini telefonda aldım. Bu nedenle bu çizim benim için açıkça önem taşıyor.“Fakat yaklaşık 20 yıl sonra çok sıra dışı bir şey fark ettim. Bunu şu an söylemek uygun. Bilmeyenler için söyleyeyim Kral Olacak adam, Michael Caine ve Sean Connery’nin olduğu eski bir hikayenin filmi. Ve Masonik sembol o filmde büyük bir öneme sahip. Ve tam 20 yıl sonra Ölüm Yadigarları simgesine baktığımda ne kadar benzediklerinin farkına vardım. Filmi tekrar izlediğimde Masonik sembolü gördüm ve bir anda buz kestim ve düşündüm “Bu yüzden mi Ölüm Yadigarları simgesi şu anki halinde?” Ve, bilinçaltımın bir yerlerinde bağlantılı olduklarını hissettim. Yolumu 20 öncesinden, o geceden çizdiğimi düşünüyorum. Çünkü Potter serisi büyük olarak kayıplar hakkında. Ve bunu daha önce de söylemiştim, eğer annem ölmeseydi hikaye şu an olduğu yerde olmazdı, bambaşka olurdu
Yorumlar
Yorum Gönder